7 Ocak 2016 Perşembe

Suya Düşen Telefon Nasıl Kurtarılır ?

  Hiç yorum yok

Islanan Suya Düşen Telefon Nasıl Kurtarılır !

Bugün sizlere ıslanan suya düşen telefonlarımızı en az zararla nasıl kurtarabiliriz ondan bahsedeceğim.
Telefon piyasası iyice gelişti vce artık telefonlar yüksek fiyatlarla satılmaya başlandı. Yüksek fiyat telefon olmasına rağmen artık 12 yaşlarında ki bir çocuğun bile elinde 2000-3000 tl lik telefonlar dolaşmaya başladı.
Hemen her telefon sahibinin yaşadığı bir sıkıntı olan telefonun suya düşmesi durumunda neler yapmamız gerektiğinden kısaca bahsetmek istiyorum.

Islanan telefon nasıl kurtarılır 

Öncelikle telefon suya düştükten hemen sonra telefonu sökün bataryasını ve sim kartını çıkarın. Çünkü batarya ve su birbirine pek sevmezler :)
Hemen sim kartımızı ve varsa hafıza kartınızı kurulayın . Birçok insan için sim kart ve hafıza kartı telefondan daha değerlidir.
Daha sonra telefonunuzu kurulayın.Daha sonra sıcak bir ortama örneğin televizyon fanının arkasına koyun ve 2-3 gün kurumasını bekleyin.
Ayrıca şunu da yapabilir siniz ;
Bataryasını ve sim kartını çıkardıktan sonra telefonu bir çorabın içerisine koyun. Daha sonra çorabı kedi kumuna gömün ve 3 gün bekleyin. Kum tüm nemi alacaktır ve telefonunuz kuruyacaktır.


5 Ocak 2016 Salı

Domuz Gribi Nedir ? Tanı Nasıl Konulur ?

  Hiç yorum yok

Domuz Gribi Nedir ? Tanı Nasıl Konulur  ?

Öncelikle herkese merhabalar. Sizlere bugünlerde herkesin canını sıkan bir hastalıktan bahsedeceğim. Domuz gribinden .
İlk olarak gripten bahsedelim. Grip İnfluenza isimli virüsün sebep olduğu , insanlar üzerinde ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilen solunumsal bir hastalıktır. Genellikle mevsimsel zaman değişikliklerinde özellikle kış aylarında sık görülmektedir. Semptomları yüksek ateş , üşüme-titreme, boğaz ağrısı , halsizlik , baş ağrısı ve burun akıntısıdır. Tedavisinden bahsetmek gerekirse de semptomlara yönelik tedavi edilmesi uygundur. Ateş düşürücü ağrı kesici ve istirahat en uygun tedavi yöntemidir.

Domuz Gribi Nedir ?


Domuz gribi ise yine İnfluenza virüsünün alt tiplerinden biri olan  H1N1 virüsünün sebep olduğu bir tür  griptir.Domuzlar da oluşan virüse çok benzediği için domuz gribi ismi kullanılmaktadır.

Domuz Gribi Belirtileri Nelerdir ?


Domuz gribinin belirtilerinin normal gripten bir farkı yoktur. Ateş baş ağrısı, vücut ağrısı, halsizlik, üşüme- titreme vs. dir. Ayrıca son çalışmalar göstermiştir ki bulantı-kusma daha sık görülmektedir.


Domuz gribi için Kimler Risk Grubu Altındadır ?

Risk grubu altındakiler tüm dünya Türkiye için aynıdır. Bunlar,
5 yaş altı, özellikle de 2 yaş altı çocuklar, 
Gebeler, 
Her yaş grubundan kronik hastalığı olanlar, yani astım, KOAH, kalp hastalığı, diyabeti olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar,
REYE sendromu nedeniyle 19 yaş altı aspirin tedavisi alanlardır.

En yüksek riski olanlar gebelerdir. Hastaneye yatışların ise çok önemli bir kısmını pnömoniler oluşturmaktadır.


Korunma

Domuz gribi solunum (hava) yoluyla bulaşmaktadır; aşısı bulunmuştur ve Dünya Sağlık Federasyonun onayladığı bir aşıdır. Ancak aşının yan etkileri konusunda hâla şüpheler bulunmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, dünyada Aralık 2009'a kadar 65 milyon aşının yapıldığını ve mevsimsel grip aşısında beklenenlerden farklı yan etkiye rastlanmadığını bizzat açıklamıştır.
Domuz gribi aşısında adjuvan olarak yer alan skualen daha önce hepatit, papilloma, bazı grip aşıları ve kuş gribi gibi farklı birçok aşıda denenmiştir ve hem AB'de hem de ABD'de onay almıştır. Koldaki enjeksiyon yerinde ağrı dışında, adjuvanlı ve adjuvansız aşılar karşılaştırıldığında hiçbir ciddi yan etki görülmemiştir. Bir iddia da, bu molekülün normalde bağırsaktan alındığı ve koldan verilmesi durumunda antikor oluşumuna yol açacağı şeklindedir. Bunun da aksi ispatlanmış ve enjeksiyon yoluyla verilen adjuvanlara karşı antikor oluşmadığı gösterilmiştir.
Onaylanmış aşılar gebelerde yapılabilir. Buna, canlı zayıflatılmış aşılar, ayrıca adjuvanlı ve adjuvansız ölü aşılar dahildir. Yeterli antikor oluşumunun sağlabilmesi açısından, bebeklerde 6. aylıkdan itibaren aşı uygulanabilir. İlk 6 ayda bebeğin annesinin veya bakıcısının aşı olması gerekmektedir. Öte yandan, yenidoğanlara dahi oseltamivir verilebilmektedir.
Aşıya bağlı olarak, yumurta alerjisi olanların dışında beklenen bir alerjik reaksiyon yoktur.
Tedbir olarak, solunum maskeleri dışında, özellikle kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra, eller sıklıkla sabun ve su ya da alkol içerikli kimyasallar ile yıkanmalıdır. İnsanlar ellerini yıkayamadıkları durumlarda, ağızlarına, burunlarına ve gözlerine elleriyle dokunmaktan kaçınmalıdır. Eğer öksürme gerekiyorsa ağız bir bez ya da kâğıt ile kapatılmalı ve kullanılan kâğıt ya da bez hemen çöpe atılmalıdır.